Efe bir gün annesinden yaprak sarması yapmasını istemiş. Annesi ben şu an yapamayacağım der. Efe bu sefer teyzesinin evine gider. Bir de görür ki teyzesi halsiz halsiz yatağında uzanıyormuş. Teyzesine, Teyzecim bana yaprak sarması yapar mısın, diye sorar. Teyzesi ona, Ben çok hastayım, der ve çok üzgün olduğunu söyler. Efe yola koyulmuş. Hemen eve gitmiş. […]
Efe bir gün annesinden yaprak sarması yapmasını istemiş. Annesi ben şu an yapamayacağım der. Efe bu sefer teyzesinin evine gider. Bir de görür ki teyzesi halsiz halsiz yatağında uzanıyormuş. Teyzesine, Teyzecim bana yaprak sarması yapar mısın, diye sorar. Teyzesi ona, Ben çok hastayım, der ve çok üzgün olduğunu söyler.
Efe yola koyulmuş. Hemen eve gitmiş. “Anne, anne” diye bağırarak evlerinin kapısını çalar. Annesi nefes nefese kalan Efe’ye sorar. Ne oldu evladım, der. Nefes nefese kalan Efe teyzesinin hasta olduğunu annesine söyler. Annesi hemen oraya gider. Bir doktor çağırırlar eve. Hemen profesör doktoru çağırırlar. Bu doktor öncesinde bir yaşlı adamı tedavi ederek yaşlı adamı ölmekten kurtarır.
Doktor yarım saat sonra orada bulunacağını söyler. Doktor hemen yola koyulur. Yarım saat sonra oraya ulaştı. Hemen arabasından inip ilk yardım çantasını alır. Doktor içeri girer. Doktor hastayı muayene eder. Doktor odadan çıkarak hastanın gayet iyi olduğunu söyler. Efe’nin annesi doktor beyi akşam yemeğine davet eder. Efe’nin annesi evine gidip akşam yemeği için yiyecek hazırlar. Efe teyzesinin hasta olduğunu ona söylemeseydi son anda teyzesini kaybedeceklerdi. Bu yüzden Efe’ye teşekkür etmek amacıyla ona yaprak sarması yaptı. Çünkü Efe yaprak sarmasını çok severdi.
Annesi yaprak sarması yapmak istedi. Efe’den markete gidip pirinç almasını isteyecekti. Efe’yi çağırdı. Efe geldi. “Ne oldu anne beni çağırmışsın.” Evet oğlum seni çağırdım. Akşama evde misafir olucak, bu yüzden akşam yemeğinde yaprak sarması yapacağım der. Bu yüzden de senin bana bana markette pirinç alman gerekecek der. Efe’yi markete yollar. Annesi Efe gelene kadar çorba yapmaya karar verir. Hemen çorbanın malzemelerini birleştirerek çorbanın yapımına başlar.
Efe marketten gelir. Annesi yaprak sarmasını sarmaya başlar. Ocakta kalan çorbanın kaynadığını ve piştiğini görür. Ocağın altını kapatır. Akşam olur doktor bey ve Efe’nin teyzesi çocuklarıyla gelirler. Yemek masasına oturulur . Yemek yenir. Büyükler küçüklüğündeki anılarını birbirlerine anlatırlar . Tatlı yenir. Çaylar, kahveler içilir. Herkes mutlu, sağlıklı, güvenli ve hep beraber yaşarlar.
Efe isimli ziyaretçimizin anısını sizlerle paylaştık. Kendisi küçük bir kardeşimiz şimdilik. Yarın büyüyünce bu satırları okuyup neler hissedecek merak ediyoruz.
Bir önceki yazımız olan Çocuklar Nasıl Mutlu Edilir? başlıklı makalemizde çocuğu mutlu etmek, Çocuklar Nasıl Mutlu Olur ve ÇOCUKLARI MUTLU ETME METOTLARI hakkında bilgiler verilmektedir.
murat veli zeybek derler her kımsen bana emret
kız ki olcak
murat beyfendı kız ki olçak
Elif galiba seni de tavuklar kovalıycak. Eminim kız öyle. Hhhhhaaaayyyytt
Veli zeybek kız gibi gıybet yazıyorsun
Veli zeybek irfanı sınıf derken neyi kastettin.
Elif yanlış yazmışım .
Veli Zeybek iyi barı kurtulmuşsun.
Veli Zeybek beyefendi sen yapıp getir biz yiyelim.
Elif irfanı sınıf?!???????????
Elif horozdan kurtuldum Şükür
Elif Birgün sınıfta yiyelim getirirsen.
Teşekkür ederim beğendiğini için
okurken canım yaprak sarma çekti.çok güzel.
Öyle mi?
Benim de